28 Kasım 2010 Pazar

Gittin bir gece, bıraktın beni benle

Kedim vardı, Safiye... Temmuz ayı sonlarında balkondan düştü.
Evde film izliyodum, birden kendimi çok yalnız hissettim. Çünkü o yanımda yakınımda olmasa da varlığını hissettirirdi bana. Aradım taradım yok. Aklıma gelen başıma gelir diye bi koşu aşağı indim yavrum her tarafı kırılmıi aşağıda can çekişiyo. Aldım pelte gibi bedenini eve çıkardım. Çıkarınca korkunç gerçekle yüz yüze geldim. Her tarafı kırılmıştı, zar zor nefes alıyodu, gözümün içine nolur bişey yap dercesine yalvararak bakıyodu. "anne nolur bi şey yap, çok canım acıyo"
Ne yapacağımı bilemedim, kimi aricağımı. Yavrum kanlar içinde öyle pelte gibi yatıyo ve ben hiç bişey yapamıyorum. Bir arkadaşımı aradım gelmesi 1 saati buldu. veteriner yaşama ihtimali zor dedi, iğneyle uyuttuk.
Ağlıyorum hala o aklıma gelince. Canımdı o, parçam gibiydi, güzel bi ruhtu evimin içinde, dostumdu, sırdaşımdı, arkadaşımdı, ben ağlarken de o vardı yanımda mutluyken de.
Safiye seni çok özlüyorum, çok seviyorum. Umarım olduğun yerde mutlusundur. Keşke yanımda kalmayı seçseydin. Sensiz çok yalnızım :(((

25 Kasım 2010 Perşembe

Evrenin Şaka Anlayışı

Bazen diyorum bu evren resmen benle kukla gibi oynuyo.Al diyo bak hep istediğin oyuncağı sana veriyorum, istedin oldu, sonra verdiğine sevinememişken daha bi bakmışsın geri almış. Sanki "şaka yaptım, şaka yaptım" diye gülüyo bana karşımda muzurca ve benim acı çekmemden zevk alarak.

Tam alışıyorum diyorum ki "bu sefer de yıkamicaksın beni istediğini yap, sana o zevki vermicem" diyorum. Bu sefer oyuncağımı gösterip kaçıyo.

Yok evren yok, biz senle anlaşamıyoruz. Yüreğime minik iğnelerini batırıp batırıp canımı yakmaktan vazgeç.

Oynamak istemiyorum bu ara senle....

13 Kasım 2010 Cumartesi

Eski Sevgililer

Eski sevgililerimin (o aşkından geberdiğim ama beni benim onları sevdiğimin yarısı kadar seven insanların), ben en sonunda sikerim böyle aşkın ızdırabını deyip soğuduktan ve yeni manita arayışına girdikten sonra, bana saplantı derecesinde aşık olmaları, hayatlarında benim gibi bir kadın daha görmemiş olmaları, evlenmek istemeleri ancak o saatten sonra benim onlara karşı toplu iğne başı kadar bir şey hissetmiyor olmam (hatta çoğundan tiksiniyor olmam ve ben bu adamla nasıl yattım allah kahretsin beni diye kendimi yemem) normal mi acaba?Yani her kızın başına geliyor mu bu?

Çünkü biz o aslında beş para etmez, maymun suratlı, koca göbekli yağ torbası, kafasında bir tutam saçı kalmış ya da üç beş felsefe kitabı okuyup bir iki hayata dair cümle ezberlemiş, aslında bir kızla ilişki kurmasının tek sebebi her gün 31 çekmek yerine "düzenli adam gibi sex yapalım yaaeee" mantığındaki,  orospu çocuklarına aşık olup götlerini öyle bir tavan yapıyoruz ki, onlar da kendilerini brat pit filan sanıyo bi süre ortalarda o havayla geziyolar.( bu arada ne yazıktır ki bu toplumdaki erkeklerin %80'i de aynı mantıkla evleniyo.Askerlik bitti, iş de buldum, annem babam düğün torun filan görsün, benim de bir evim olur, bulaşık çamaşır yemek derdi olmaz hem de düzenli sex yaparım mantığı...)

Haaaa ayrılınca noluyo?Bi süre bizim bratt pitler aynen devam. Sonra farkediyolar ki aslında kendileri bile bizim verdiğimiz değeri kendilerine vermiyolar. Verse zaten salak 150 kilo olana kadar domuz gibi yemez, alkolik olmaz, evini bile temizlemeye üşendiği için kendi bokunun içinde yaşamaz.

İşte ondan sonra başlıyo, ayyy sen benim hayatımın aşkıymıışsın, seni unutamıyoruuuummm, nooolur bi görüşeliiimm, evlenelim miii nooluur(en uyuz olduğum kısmı bu evlenelim mi kısmı.Ya sen kimsin benle evlencen, evlenilcek adam olsan zaten terketmezdim seni ).

Geçmiş olsun canım o zaman.Ben çoktan seni unutup yeni manita yaptım bile.

Haa giden geleni aratıyor mu? Yooo genelde daha iyisi oluyo. Attan inip eşşeğe binmeyi kimse istemez di mi?20 yaşında çıtı pıtı bi kızken çıktığım ayıları düşününce "ne salakmışım yaeee" diyorum ama olsun bir musibet bin nasihattan iyidir derler....

Azla yetinemiyorum artık tam olcak her bişeysi karşıma geçip "seviyom uleyn seni" diyen adamın. Brat pit gelse "boyun kısa senin yaeee git başımdan beaaa" diye dalasım var.

Yarım elmaları çöpe atalım, kütür kütür tam elmamızı yiyelim, en azından bitince "oh beaa karnım doydu" diyelim.Diceksiniz ki şimdi "sen tam mısın da mükemmeli istiyon" Burda 1. kural "birşeyi istemeyi bile başaramıyorsan elde etmen zaten imkansızdır", 2. kural "1 kilo ucuza alınmış çürük elmanın sağlam taraflarını yemektense, 1 tane organik taş gibi sağlam elma yerim daha iyi"...